6 Şubat 2009 Cuma

Üretemiyorum!

Tam bir açmaza girdim. Yaratamıyorum. Bir şeyler yaratmaya çalışan insanın lanetiyle karşı karşıyayım.... yok lan şaka. Nereye üretemiyorum amına koyim, hayvan gibi yazılar dolanıp dolanıp duruyor aklımda. Ha ama bunları yazmaya üşeniyorum o ayrı.

Şimdi size 6 - 7 saat önce aldığım bir kitaptan bahsedicem mesela, ama sadece bahsedicem. Onu da aslında kitaptan bahsetmiş olmak için değil de, kitapta gördüğüm bir sözü buraya yazabilmek için yapıcam. Direk sözü de yazabilirdin abi, bir kitapta gördüm desen yeterdi diyenleriniz olabilir, onlar da haklı bir yerde tabi ama sorarım onlara, böyle diye diye nereye varabilirdim ha? Olur muydu o zaman blog, yazılır mıydı bu yazılar? Bence olmazdı. O yüzden Tayyip'imin Davos'taki kıvamıyla elimin ayası 90 derece karşıya bakar şekilde ve kaşlarım çatık lütfen diyorum size. Lütfen, yazma işi tembelliğe gelmez efendim. Ha ama ben üşengeçliği tembellikten saymıyorum o ayrı.

Bu arada Kitap "Bab-ı Esrar". Ahmet Ümit yazmış. İyi de etmiş. Daha okumadım kendisini ama konu güzel. "Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti - Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile Mevlâna" yazıyor arka kapakta. Fantastiğin ve modernin birleştiği polisiye bir kitap kendisi. Daha ne olsun lan, edebiyatta en çok sevdiğim iki tür iç içe. Bakalım okuyunca görücez, misal Orhan Pamuk'un tarihi ve polisiyeyi harmanladığı "Benim Adım Kırmızı" da çok şukelaydı. Ya da İhsan Oktay Anar'ın tarih, fantastik, polisiye, felsefe harmanı olan "Puslu Kıtalar Atlası". Of 10 numaraydı lan o kitap. Oha bu arada shuffleda Moonspell - Vampiria çıktı, teşekkürler şafıl.

Gelelim söze, söz şu: "Dünya rüya içinde rüyadır". Çok etkileyici olmadığını biliyorum, fakat bir Hint atasözüymüş kendisi. Hoşuma gitti. Hint kafası filan bir sürü alemlere daldım, şöyle geniş bir zihin gezisi yaptım da geldim. Hem size bunları da yazdım, güzel oldu o yüzden bence. Yani, nihayetinde beni düşündürdüyse ve ben bu düşünme eyleminden zevk aldıysam, siz niye almayasınız? Paylaşayım dedim öyle. Neyse efendim, son olarak Ahmet Ümit çok güzel bir yazardır, yakın durun diyor, bu blogu okuyan o öpülesi gözlerinizden öpüyorum. Bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yor beni, yorumla beni