5 Mart 2009 Perşembe

Futbolun Peşinde


Başlığa bakınca çok artistik birşeymiş gibi görünüyor, ya da çok artistik birşey anlatacakmışım gibi geliyor. Oysa hiç öyle bir niyetim yok. Yine deli dürttü beni, ondan biraz bahsedip gidicem. Fazla uzun kalmak niyetinde değilim.

Bizim TekYumruk diye bir grubumuz var. Hayata muhalif bakan Galatasaraylılar'dan oluşan, güzel insanlar topluluğu. Şuraya doğru ateşli bir klikle erişebilirsiniz kendisine. Fakat klikteki o ateşi görmek istiyorum, yoksa açılmaz site, demedi demeyin. Neyse efendim, grup olarak ortak öznemiz muhalifliğin yanı sıra Galatasaray özelinde futbol olunca, haliyle dayanamayıp ekipçe halı saha maçları yapıyoruz. Peki nerede oluyor bu maçlar? Kurtuluş'ta! Kurtuluş nerede, benim an itibariyle ikamet etmekte olduğum yere 55 kilometre uzakta. Mal mıyım neyim bilmiyorum, top oynuycam diye git gel 110 kilometre yol yapıyorum lan. Hele bir dönem baya düzenli haftada bir gidiyordum filan. Şimdi iki hafta sonraya sözleştik, hiç acımam yine giderim hacı. Seviyorum futbolu da, TekYumruk tayfasını da.

Öyle işte, bunu anlatayım dedim. Zira maçtan dönüp duşu alıp bilgisayarın başına geçince baktımki ben herkese bunu anlatmaktayım, dedim e o zaman bloga da yazayım çıksın elimden, yukarıya da bir TekYumruk fotosu bağladık mı, olur sana aslan gibi blog girisi. Hadi bakalım. Yukarıdaki fotoğraf geçen sezon şampiyon olduğumuz Galatasaray - Gençlerbirliği Oftaş maçı sonrasında tüm tribünlerin çıldırıp sahaya girmesi sonucu kendimizi sahada bulmamızın ardından çekildi. Çok mal çıkmışım ama, eldeki en kalabalık ekip fotosu bu. Daha fazla uzatmıyor, hepinizi öpüp kaçıyorum canlar. Tayyip'ime de bol selamlar, metrobüsle gelicem yanağından makas almaya, gıdısını okşamaya.

1 yorum:

yor beni, yorumla beni