13 Nisan 2009 Pazartesi

Sığınamıyorum


Dünyaya bakınca nasıl yerimde duruyorum hayret ediyorum arkadaş. Avrupas'ından Amerika'sına, Asya'sına, her bir kıtasındaki o apayrı yaşamları tatmadan evde oturmak çok garip. Türkiye içindeyken bile duramıyorum yerimde. Basıyorum sırt çantasına 2-3 tişört, hop ver elini tren, gez babam gez. Tek bir şehirde yaşamak yetiyor mu bana, yetmiyor mu çözemedim. Dünya üzerinde var olan veya olabilecek en güzel şehirde yaşıyorum, katiyen itirazım yok. Fakat yaşanabilecek ve ayak basılabilecek o kadar yer varken burada sabit durmayı da biraz garipsiyorum.

E şimdi tabi beni az çok tanıyorsan diyeceksinki, birader kıçını kaldırıp tuvalete gitmeye üşenen adamsın, nedir bu seyyah ayakların. Bilmiyorum. Gerçekten dünyanın en tembel adamlarını bir sıralasak deseler, herhalde beni ilk beşe koyarlar. Yok koymazlarsa kendi hataları olur, o benim bileceğim iş değil. Fakat iş seyahete gelince, aklım yerinden çıkıyor. Resmen yol yapmayı seviyorum arkadaş. O trenin koltuklarında, tıngır mıngır sallanarak uzağa gitmeye bayılıyorum. Fakat artık kalıbıma sığmıyorum.

Misal gezi dergilerine, ya da ne bileyim yol hikayelerine hep çok özendim. Kendi yol hikayelerimi de yarattım. Mutluyum bu açıdan. Fakat, arzu ettiğim o seyyah olabilmiş değilim hala. Misal "Git" diye bir dergi var, bilir misin o dergiyi ey okur? "Git: Leman Coğrafik Dergi"dir hatta tam adı. Timur Danış var onu çıkartan. Misal bir Timur Danış olmayı istedim hep. Dağcılığa ilgimin de asıl sebebi sanırım bu gezip görme meselesiydi. Gezdim gördüm, mutluyun o açıdan, fakat var bir eksiklik.

Sözlükte (dev.privatesozluk.com) New York başlığını okurken geldi tüm bunlar aklıma. İnsanların NY ile ilgili bildiklerini paylaştıkları esnada, nasıl da daha çok kültürü, daha çok şehri, daha çok yaşamı tanımak istediğim geldi aklıma. Fakat işte içinden geçmek de yetmiyor. Gidip bin bir ayrı şehirde bin bir sene yaşayasım, sonra dönüp İstanbul'da ölesim var. Otostop çekerek Avrupa'yı gezesim var. Hayır hayal filan gibi gelebilir ama, yok arkadaş, değil. Erik diye bir adam vardı, 2007'de tanıştım yamulmuyorsam, İsveçliydi. Herif çatır çutur otostopla Avrupa'yı geziyordu. Hayır hikayesini dinledikçe iyiden iyiye özeniyor insan. Dur yahu bir de blogu vardı kendisinin, The Bohemian Capitalist. Bir bakın derim, gerçi gerçekten çok uzun zamandır güncellemiyor, iyidir umarım.

Öyle işte, otostopçu ruhum ayyuka çıktı sabahın 4ünde, sizinle de paylaşayım istedim. Biliyorum normalde pek böyle olmuyor yazılar, normalde kullandığım yazı dilinden biraz ağır oldu sanki, emin de değilim ama, umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur. Atlayıp trene gidesim var yine bu aralar. Sırtımda çantam otostop çekesim var arabalara. Avrupa'yı karış karış gezip "couch surfing" yapasım var. Yerimde durmayıp boyuna gezesim, sonra da İstanbul'a dönesim var. Ha peki neye bu isyan? Hiçbirşeye. Ya da, isyan mıdır yürümek? İçimde bir seyyah var sadece, ölmese de bizi mutlu etse. Ben daha ne diyeyim, yazı değilde taslak gibi oldu zaten. Anlatmak istediklerimi ne kadar anlatabildim bilmiyorum ama, yazdık işte birşeyler. Okuduğunuz için çok teşekkürler.

p.s.: Biraz daha bekleyin bakalım, içimde bu duygu bu kadar hezeyana gelmişken, ben yerimde duramam. Selamon'un yol hikayeleri çok yakında blogda. Ha bir de, tanıyanlar ve düzenli okuyucular elbette tahmin edecektir ama, yazının başındaki o başparmak bana ait değil. Neyse, seviyorum burayı okuyan herkesi, öptüm efendim.

7 yorum:

  1. Yurt içi seyehate niyetlenirsen haberimiz olsun.

    YanıtlaSil
  2. Sen babanın oğluysan, baban nasıl dünyanın yarısını gezmişse, bu genlerde sana geçmiştir.Herşeyin vakti zamanı var.Sıran gelince sende gezeceksin.Sana tavsiyem önce Türkiye yi bitir.Sevgiyle kal oğlum.
    Baban

    YanıtlaSil
  3. Pc Baban yakında Hindistan yolcusu....

    YanıtlaSil
  4. Sarp'ın babası amca Hindistan dönüşü izlemimlerini paylaş lütfen bizle! İyi yolculuklar şimdiden

    YanıtlaSil
  5. Tşk ederim Büyük rakı arkadaşım. Size böyle hitap ediyorum nedeni isminizi bilmediğimdendir. Bu nedenle özür. Elbette ki Hindistan dönüşü anılarımı sizinle burada paylaşmak benim için zevktir.
    Bilgi paylaşıldıkça çoğalır...
    sevgiyle kalın. Genç ve yetenekli aklıı çağdaş insanlar...

    YanıtlaSil
  6. Şafak Bey özür ne demek ben bu adla anılmayı istediğim için zaten kendi adımı yazmıyorum. Saygılar

    YanıtlaSil
  7. Sarp'in babasi amca, etraftaki hintli arkadaslara seni alkislatiyorum, buyunce senin gibi olmayi diliorum (oglan konusunda hala suphelerim var, onu dusunecegim=P)

    YanıtlaSil

yor beni, yorumla beni