3 Eylül 2009 Perşembe

Ey Özgürlük!

Zülfü Livaneli. Bir sanatçı. Bir siyasetçi. Siyasetçiliği beş para etmese de, sanatçılığıyla milyonları peşinden sürüklemiş, şarkı ve türküleri milyonların direnişine eşlik etmiş bir insan. Son günlerde yine gündemde. Fakat bu sefer ne yazıkki yüzlerde gülümsemeyle değil, derin bir nefretle. Livaneli, milyonların diline pelesenk olmuş, mücadelelere marş olmuş o çok ünlü eseri "Ey Özgürlük" şarkısını, Vodafone firmasına 300 bin dolar karşılığında satmış bulunmakta.

Belkide haftalardır dönüyor reklam. Eminim hepiniz farkındasınızdır. Belki sizin için sadece hoş bir süprizdi o şarkıyı o reklamda duymak. Belki de hiç kafanıza takmadınız. Fakat, bizlerin kafasına takıldı. O şarkıyı mücadelesinin yoldaşı etmişlerin aklına takıldı. Şu an bu yazıyı yazarken bile arkada Livaneli'nin eserleri çalıyor. Şimdi soruyorsunuz belki de, bir sanatçının eserinden para kazanması, nasıl yanlış olabilir? Eğer o sanatçı, o eseri, sattığı firmanın temsil ettiği herşeye karşı yazdıysa, işte o zaman yanlış olabilir.

Yıllarca emperyalizme karşı konuştu Livaneli. Sürgün yıllarım diye hitap ettiği dönemdeki eserleriyle de, görüşlerine sahip çıkanların bam teline dokundu. Mücadeleyi destekledi, ateşledi. Şimdi bütün bunları yapan kendisi değilmiş gibi, yıllarca karşı durduğu bir düzenin daha da alıp yürümesi için, eserini firmaya satıverdi. 300.000 dolar karşılığında. Anladıkki, Livaneli'nin de siyasetine tüm bağlılığı, 300.000 dolarmış. O parayı veren, Livaneli'yi satın alırmış.

Diyorki benim şarkılarım artık halka mal oldular, diyorki ben o şarkıyı genç kuşaklar tanısın diye sattım. E be Livaneli, dağıtsana o zaman o 300 bin doları, o halka ve o genç kuşaklara. Elde ettiğin bu artı değeri, gerçekten toplum için kullansana. Yıllarca insanlığı insanlığından çıkarmış bu artı değer değil miydi? Yıllarca siyasetini bu yönde şekillendirmedin mi sayın Livaneli? Şimdi ne değişti? Gözünü para hırsıyla ne boyadı?

Daha fazla diyecek birşeyim olduğunu sanmıyorum. Fakat, konuyla ilgili olarak online mecmua soL'da çıkan bir yazıyı da sizinle paylaşmak istiyorum. Tıklayınız. Bu noktadan sonra, ne yapsak nafile. Özgürlüğün marşı, özgürlüğü yok edenlere satılmış, biz bu mücadeleye sahip çıkanlar şaşırıp kalmış. Ne yapalım? Fakat bilinsinki, o şarkı daima bizim özgürlük marşlarımızdan biri olacaktır, asla ve asla, hiçbir neslin aklında Vodafone reklam cingılı olarak kalmayacaktır.

Okulda defterime, sırama, ağaçlara yazarım adını. EY ÖZGÜRLÜK!

9 yorum:

  1. bunun aynısının bi değişiğini müslüm baba "itirazım var" dan "ihtiyacım var" a kaydığında yaşamıştım..

    YanıtlaSil
  2. kapitalizmin çarklarının bi şekilde yağlanması lazım. Oysa biz SOLCULUĞU onlardan öğrendik. ONların şarkılarıyla büyüdük.Şarkıları onun olsun ama Solculuk da bizde kalsın.
    Sevgimle kal canım oğlum. Baban.

    YanıtlaSil
  3. Livaneli'yi fazlaca severim. Öyle ki adamın neredeyse her eserine(sinema,müzik,roman) aşinalığım vardır.Kendisinden önce Yılmaz Güney gelir benim için sonrasında ise Abidin Dino. Pek bir şey açıklama veya tartışma gereği görmüyorum, tek diyeceğim var adamı yeterince tanısan bu kadar kolay gaza gelip bu yazıyı yazmazdın. Ayrıca satmış da ne iyi etmiş zamanında kendisine karşı yazılan bir türkü sahibine hayli miktarda para yatırmış kapitalizm. Günümüzde ironi bunlara deniyor.

    Son olarak benim tellafuzumla "Livaneli'ye laf ettirmem arkadaşım."

    YanıtlaSil
  4. gundem biraz geriden takip ediliyor galiba, Livaneli hastasi olmamakla beraber sunlari belirtmem lazim:

    1) Universal kendisinden onay almadan sarkinin bestesini -- sozler haric -- telifine sahip oldugundan vodafone a satior

    2) iki gun once livaneli, bestesinin reklamda kullanilmasini durdurttu.

    3) Siyasal durusu begenilir yahut begenilmez (bu nitelikli insan oldugu gercegini pek degistirmez) ama milletvekili maasini ve tazminatini almadigi icin kendisi takdiri hakketmektedir.

    4)gunumuz siyasal ideolojiler yelpazesinde kendisine sol demek artik zordur. kendisi ole oldugunu iddia etse bile, elitist oldugu gercegi ayan beyan ortadadir.

    4) o da herkes gibi gridir, adami ikon etmeye gerek yoktur.

    YanıtlaSil
  5. Gündem geriden takip edilmiyor da, Selamon'un yazası bu aralar biraz geç geliyor. Universal konusunda emin misin Maksimov? Zira ben Livaneli'nin hiçbir açıklamasında buna yer verdiğine rast gelmedim. Yayını durdurttuğuna dair birşeyler ben de okudum ama, reklam hala aynı müzikle dönmeye devam ediyor.

    YanıtlaSil
  6. "o da herkes gibi gridir, adami ikon etmeye gerek yoktur"

    Adamı ikon eğlediğim yoktur;sadece benim için özel birisidir. Babamın Livaneli'ye karşı olan sevgisi ile alakalı diyelim. Ayrıca sevdiğim şahsiyetleri de ikon ilan etme huyum yoktur.Son olarak yaram vardır gocunurum.

    YanıtlaSil
  7. Universal Livaneli'den izinsiz vermedi, Livaneli direkt kendi verdi. Gündem çarpıtılarak aktarılıyor sanki?

    Livaneli: "Reklama niye bu parçayı verdiğimi açıkladım. Amacım para değil şarkıyı genç kuşaklara aktarmaktı. Televizyonların her gece çalmasıydı bu melodiyi. Bu benim hoşlandığım birşey. Belki de 20-30 yıl yasaklı kalmış bir sanatçının açılma isteğiydi."

    Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/24997051/

    YanıtlaSil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  9. e o zaman (deklansor sen buralari okuma lutfen) pustmus afedersin kendisi. cunku trt'de 'universal benden habersiz etti, yayin hakki onlarda" die baardi. herifcioglunu geldik burda savunduk, ettigine bak simdi ya. Sanatcinin acilma istegi imis, iice acil da bogul emi. (deklansor yine kusuruma bakma)

    YanıtlaSil

yor beni, yorumla beni